İstanbul İl Güvenlik Kurulu’nun geçen yıl aldığı ve üç İstanbul takımının taraftarının kendi aralarında oynadığı maçlarda getirilen deplasman yasakları, bu yıl Bursaspor ve Trabzonspor taraftarlarını da kapsar hale getirilmiştir. Buna göre, beş şampiyon takımın taraftarı kendi aralarında oynanan maçlarda deplasmana gidemeyecek. Buna göre bu sezon Süper Lig’de en az on maç deplasman taraftarı olmadan oynanacak.
Getirilen bu anlamsız yasağın gerisinde özellikle Haziran’daki Taksim Gezi Parkı eylemlerinde taraftarın birleşmesi, renk ayrımı olmaksızın haksızlığa karşı çıkmasının yattığı gözle görülür bir gerçektir. Bunun yanında tribünlerde taraftarın arasına polislerin yerleştirilmesinin, spor güvenliklerinin bununla özel görevli kişilerden alınıp genel kolluk olan polise verilmesinin de kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bu anlamsız uygulamanın gerekçesi müsabakalarda şiddetin önüne geçmek olarak gösterilse de gerçek amacın daha farklı olduğu kamuoyunun bilgisindedir.
Deplasman yasakları her şeyden önce Anayasa’da düzenlenen “seyahat özgürlüğüne” aykırıdır. Devlet, yurttaşlarının bir yerden başka bir yere gitmesini, yasal bir zorunluluk olmadıkça engelleyemez. Deplasman yasaklarının ise herhangi bir yasal dayanağı ve zorunluluğu yoktur. Özellikle süper kupa finalinde pankart ve davul yasağı da bu anlamsız uygulamaya eklenince, bu kararı alanların amacının tribünleri susturmak ve taraftarı korkutmak ve sindirmek olduğu açıktır.
Ülke futbolunda son dönem yaşanan ve şike davasıyla ayyuka çıkan ve taraftarların futbola olan bakışını olumsuz yöne çeviren süreç, bu deplasman yasaklarıyla daha da olumsuzlaşacaktır. Bursaspor taraftarının özellikle İstanbul deplasmanlarında yaptığı görsel harikalıklar, seyir keyfini artıran ve takımı ateşleyen tezahüratlardan Bursasporumuz yoksun kalacaktır. Bursaspor’un en büyük avantajının taraftarı olduğunu tüm Türkiye bilmektedir. Yine ülkemizdeki futbol taraftarlığının Avrupa’da bir çok ülkeye örnek olduğu da kamuoyunun bilgisindedir. Genişletilen bu yasak, futbol “taraftarlığını” bitirecek ve futbol “seyircisi” olgusunu yaratacaktır. Evinde para vererek maç izlemenin ülke futbolunu geriye götüreceği de açıktır.
Bu nedenlerle, İstanbul İl Güvenlik Kurulu’nun almış olduğu deplasman yasağının genişletilmesi kararını kabul etmiyor ve tribünlerin her iki takımın taraftarıyla birlikte coşkulu olacağını savunuyoruz. Bu nedenlerle, endüstriyel futbola, baskılara ve yasaklara, polis şiddetine, e-bilet uygulamasına, 6222 sayılı yasaya, maç yasaklarına, tribünde fişlemelere karşıyız. Tribünlerin her renkten taraftarla daha da keyifleneceğini düşünüyor ve deplasman yasaklarını kabul etmiyoruz.
224 BURSA VE BURSASPOR GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ